40 YAŞINDASIN
Rahmetini umarak...
Günahkar bir dille...
Allah Azze ve Celle
Ya Rasulallah,
Alemlere Rahmet hayatin geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.
İşte
Bir yaşındasın,
Beni sad yurdundasın
Sana süt anne olmadı kadınlar,
Bu yüzden dargın bulutlar,
Bir damla yağmur indirmiyor.
Kıtlık hüküm sürüyor beni sa´d yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzunde
Sana aşık...
Ayrılmıyor başucundan
Ve insanlar yağmur duasında...
Hz. Halime kucağına alıyor seni,
Yüzünde bir gölgelik ; Seni güneşten korumak için.
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun..., sana kilitli...
Ve dua eden Rahibin kucağındasın
Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor Rahib.
Kıtlığı da unutuyor, yağmuru da, duayı da.
Ama sen unutmuyorsun!
Uğruna canlarımız feda o gözlerinle, gökyüzüne bakıyorsun
O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
Büyüyor..., büyüyor..., sonra nazlı nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini
Çoğusu bilmiyor seni
Altı yaşındasın
Medineyi münevvere yolundasın
Yanında aziz annen ve ümmü meymen
Yetimliğini hissediyorsun, baba kabristanında
Sonra yolda evvada öksüzlük karşılıyor seni
Mekkeye annesiz giriyorsun
Abdulmuttalib birbaşka seviyor seni
Ebutalib birbaşka seviyor
Ya Rasulallah
Mekke cocukları annelerine seslenirlermiydi senin yanında?
onlar Anne deyince sen yeremi bakardın?
Mekke rüzgarları kaç gece göz yaşlarını taşıdı ebvaya?
kaç gece anne diye hıçkırdın?
Efendim!
senin yerinede ...;Anne...; dedik annemize!
Senin yerinede ...;Baba...; dedik!
25 yaşındasın
ve bambaşkasın...;
kimse sana denk değil
şefkat yayıyor kokun
güven veriyor sesin...
sen Muhammed-ül eminsin
33 yaşındasın
dalga dalga Rahmet var
35 yaşındasın
hadi gel bekletme yar !
iniltiler çalıyor kapısını göklerin
hadi gel bekletme yar !
sinesi çatlayacak Rasul bekleyenlerin
hadi gel ey yar !
Nur dağına davet var !
işte 40 yaşındasın
Hira Nur dağındasın
cibril iniyor göklerden
ve nokta nokta heryerden, salat selam yükseliyor
sen kainatın yüreğinden hasretle kopan ahsın
karanlık gecelerimize sabahsın
sen Nebiullahsın
sen Habibullahsın
sen Rasulullahsın
Niye incittilerki seni sultanım?
Niye işkence yaptılarki sana?
Ebu talib öldü diyemi bu pervasızca saldırılar?
Himayesiz kaldın diyemi?
Kabedeki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
Amca yokluğunu ne cabuk hissettirdin...; deyişin
Haremde Namaz kılışın geliyor aklımıza
Başına pislikler saçılıyor
Başlar feda o mubarek başına
Nasipsizler sana bakıp, nasılda gülüyorlar
Biri koşuyor Mekke sokaklarından sana doğru
Biri kosuyor ama sanki yere inmiş Arş-i ala
Bu koşan kimdir ...; diye bir soru dolaşıyor boşlukta
Bu koşan kim ...;
Ve cevap veriyor biri:
Muhammedin kızı Fatıma tüz Zehra
Velilerin Anası...;
Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
Sana yeryüzünde en cok benzeyen
Gülmesi sen...;..
Ağlamasi sen..;..
Ağlama kızım...; deyişin geliyor aklımıza...;.
Niye çıkardılarki yurdundan seni ?
Himayesiz kaldın diyemi ?
Onlar bilmiyorlarmıydı seni himaye edeni ?
Seni yetim bulup barındıranı...
Seni Alemlere Rahmet kılanı...
Onlar ...;deli diyorlardı sana
Sen susuyordun
Mecnun diyorlardı;
Şair diyorlardı
Sen susuyordun
Seni bizim elimizden kim kurtaracak; diyorlardı
Sen
Sen ;Allah diyordun
Allah Azze ve Celle
Semayı haşyet kaplıyordu
Sen;Allah; diyordun
Arşı ala titriyordu
Bedirde ;Allah diyordun üçbin melek iniyordu alaca atlardan
Yüz yirmi beşbin sahabi
Anam babam sana feda olsun diyordu
Ya Rasulallah
Medineyi münevvere sokaklarında yürüyordun
Neccar oğullarının kücük kızları seni görünce sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
Beni Seviyormusunuz diye sormuştun onlara
Seni cok seviyoruz, ya Habiballah demişlerdi
Sende: ;Allah biliyorki bende sizi çok seviyorum ; demiştin;
Bugün yaşayan gençler var. Neccar oğullarının kızlari değil belki
Ama seni onlarda çok seviyor !
Göz yaşlarından belliki seni canlarından çok seviyorlar
Senden başka kimseleri yok !
Allah biliyorki sen onları da çok seviyorsun
63 yaşındasın
Refika-ala dua´sındasın
Senin için siyah yünden cizgili bir cübbe dokunmuştu
Kenarları beyazdı
Onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın
Ve mübarek ellerini dizine vurarak:
Görüyormusunuz ne kadar güzel demiştin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti ;Anam Babam sana feda olsun ya Rasulallah, onu bana ver
Niye istemişti ki senden ?
Sevdiğini bile bile
İstendiğinde katiyen hayır demediğini bile bile
Peki dedin o zata
ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin.
Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
Ayni cübbeden yine diktiler
Ama giyinmek nasib olmadı
Haberler uçurmuştun Ebu Hureyrenin diliyle
Benden sonra öyle kimseler gelecekki
Keşke Peygamberi görseydikte
Ne malımız ne de evladımız olsaydı diyecekler
Ve hazreti Enesle paylaşmıştın özlemini
Beni görmedikleri halde, bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim
Sultanım !
Ey Medinemin mimberinde ;Ümmeti Ümmeti diye hüznü giyen Sevgili...
Ey Mekke mihrabında alemler hesabına Allah diyen Sevgili;
Bize Lutfu ilahi bahşedilen kapına, diz çöktük biat ettik !
Rabbin´den bize ne getirdiysen AMENNA !
Duyduk !
İtaat ettik !
Ya Rasulallah !
Sen hala 40 yaşındasın Ve hala ümmetinin başındasın!
Dursun ALİ ERZİNCANLI
şiirlere dön
|